Yeni bir anket, yaşları 12 ila 26 arasında olan 2 binden fazla Amerikalıdan veri toplayarak hazırladığı çalışmada Z kuşağının mutluluk tanımıyla ilgili diğer nesillerden farklı olduğunu ortaya çıkardı.
Gallup ve Walton Aile Vakfı’nın yakın zamanda yaptığı bir ankete göre, 12 ila 26 yaş arasındaki kişilerin yüzde 73’ü kendilerini çok mutlu veya biraz mutlu olarak tanımlıyor. Ancak Z kuşağının neredeyse üçte ikisi mutlu olarak tanımlansa da bu yüzde, yetişkinliğe ulaştıkça (18 ila 26 yaş arası) önemli ölçüde düşüyor.
Araştırmacılar, bu nesil için mutluluğun en etkili itici gücünün işlerinde veya okullarında bir amaç duygusu olduğunu buldu.
ÖNEMLİ OLDUKLARINI DÜŞÜNMÜYORLAR
Araştırmanın yazarlarından Zach Hrynowski, ulaştıkları sonuçları analiz ederek şunları söyledi: “Z Kuşağı için önemli olan, ‘çok para kazanarak mı çalışacak, büyük bir terfi mi alacak’ gibi şeylerden çok, hayatlarının önemli olduğunu hissedip hissetmedikleri ve bir fark yaratıp yaratmadıkları.”
Ancak ankete göre Z kuşağının yüzde 43 ila yüzde 49’u her gün yaptıkları şeyin ilginç, önemli veya motive edici olduğunu düşünmediklerini söyledi.
Çalışma, Z kuşağının mutluluğa ulaşmak için hayatlarının önemli olduğunu hissetmeleri gerektiğini ve belki de bu gereklilik nedeniyle, bu yaş grubundaki insanların hayatları hakkında olumlu duygulara sahip olma ihtimalinin daha yaşlı nesillere göre daha az olduğunu ortaya çıkardı.
UYKU VE DİNLENME İKİNCİ SIRADA
Bunların yanında yeterli miktarda uyku ve dinlenme gibi temel ihtiyaçların da Z kuşağının mutluluğuna katkıda bulunan faktörler arasında ikinci sırada yer aldığı görüldü. Araştırmaya göre, her gece yeterince uyuyanların kendilerini mutlu olarak tanımlama olasılıkları iki kat daha fazla.
Aynı zamanda neslin en mutlu üyelerinin yakınlarının sevgisini ve desteğini en çok hissedenler olduğu görüldü.
Anket aynı zamanda kendisini LGBTQ+ olarak tanımlayan Z kuşağı üyelerinin mutlu olduklarını söyleme olasılıklarının yüzde 16 daha az olduğunu ortaya çıkardı.